Afrikalı bakıcılar; sadece çalıştıkları aileler tarafından değil, aynı zamanda bizzat kendileri tarafından da çok kıymetli geri bildirimlerle bu sektöre katkı sağlıyor. Türkiye’de özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde çalışan Afrikalı bakıcılar; aile ortamına uyumları, sıcak iletişim becerileri ve çocuklarla kurdukları güçlü bağ sayesinde olumlu deneyimler yaşıyorlar.
BakıcıBak olarak birçok Afrikalı bakıcıyla doğrudan iletişim kuruyor, onların deneyimlerini ve gözlemlerini düzenli olarak topluyoruz. İşte sahadan aldığımız bazı içten ve gerçek geri bildirim örnekleri:
“Ailem beni gerçekten kendi kızları gibi görüyor. Evde bana ayrı bir oda verdiler ve her sabah çocuğun kahvaltısını birlikte hazırlıyoruz. Türk yemeklerini öğrendim, onlar da benimle birlikte İngilizce pratik yapıyor. Çocuk, artık ‘Good morning!’ demeden güne başlamıyor.”
Not: Marie, çocuğun İngilizce kelime dağarcığını gözle görülür şekilde geliştirdi ve aynı zamanda mutfakta kültürel paylaşım yaptı.
“Beni evin bir bireyi gibi kabul etmeleri beni çok mutlu etti. Türkçeyi aileyle birlikte öğrendim. Yaşlı teyzeye her sabah egzersiz yaptırıyoruz ve birlikte Kur’an dinliyoruz. Beni sadece bakıcı değil, arkadaş gibi görüyorlar.”
Not: Gladys, hem fiziksel bakım hem de sosyal destek konusunda rol model bir örnek sundu.
“İlk geldiğimde biraz çekinmiştim ama aile beni güleryüzle karşıladı. Küçük kızla İngilizce hikâyeler okuyarak hem oyun oynuyor hem de öğreniyoruz. Bazen dans ediyoruz. Onun bana ‘my African sister’ demesi kalbimi ısıtıyor.”
Not: Linda’nın dili eğlenceyle birleştirme yöntemi, çocukta hem duygusal hem dil gelişimini hızlandırdı.
“Benimle aynı inançtan olmaları beni rahatlattı. Bayram sabahlarında bana özel kahvaltı hazırlarlar. Yaşlı beyefendiyle birlikte dua ederiz. Burada dua da sevgi de ortak.”
Not: Awa’nın dini uyumu, yaşlı bireyle çok daha güçlü bir duygusal bağ kurmasını sağladı.
“Çocuk ilk başta bana biraz mesafeliydi ama birlikte oyuncakları toplayıp temizlik yaparak çok yakınlaştık. Annesi bazen bana güvenip dışarı çıkıyor. O güveni kazanmak çok kıymetli.”
Not: Beatrice, sadece oyun değil, çocukta sorumluluk bilinci geliştirmeyi de başardı.
“Türk aileler çok sıcakkanlı, ama ilk günlerde biraz tedirgin oluyorlar. Birbirimizi tanıdıkça çok güzel bağlar kuruluyor.”
“Çocuklar çok meraklı, bana ‘bu nasıl İngilizce denir?’ diye her gün sorular soruyor.”
“Aileyle birlikte yaşamak bazen zor ama onlar sizi evin bir parçası gibi görürse çok kolaylaşıyor.”
“İstanbul kalabalık ama çocuklarla parka gitmek çok eğlenceli.”
Afrikalı bakıcıların deneyimlerini düzenli olarak takip ediyoruz.
Aile–bakıcı uyumu için kültürel danışmanlık veriyoruz.
İki taraflı memnuniyet esasına göre eşleştirme yapıyoruz.
Bakıcıların kendilerini rahat ve güvende hissetmesini sağlıyoruz.
Afrikalı bakıcılardan gelen bu samimi geri bildirimler, onların sadece iş değil, sevgi, anlayış ve kültürel paylaşım sunduğunu gösteriyor. Türkiye’de çalıştıkları her evde sadece bir bakıcı değil, çoğu zaman bir dost, bir öğretmen ve hatta bir aile bireyi oluyorlar. BakıcıBak olarak bu değerli deneyimlerin artarak devam etmesi için her adımda yanınızdayız.